0-12 AY BEBEK BESLENMESİ
Bebeğimizi kucağımıza aldıktan sonra en büyük kaygımız bebeğimiz nasıl besleyeceğim? Sütüm gelecek mi? Emzirebilecek miyim?
Bu düşüncelerin hepsini kafanızdan atın! Hem kendinize hem de bebeğinize güvenin!
Bebeklerimizi ilk 6 ay boyunca su bile vermeden sadece anne sütü ile besleyebiliriz. 6. Aydan sonra yavaş yavaş ek gıdaya geçip, 6-9 ay ek gıda ile tanıştırma, 9-12 ay ise yavaş yavaş öğün oluşturma şeklinde bir beslenme bebeklerimiz için en idealidir.
Ülkemizin Sağlık sistemi de Dünya Sağlık Örgütü de (WHO) ilk 6 ay sadece anne sütü, 2 yaşına kadar anne sütünü tavsiye etmektedir.
Bebeğimiz doğduktan ilk 1 saat içinde anne ile bebeğin karşılaşması ve ilk emzirmenin yapılması hem anne ve bebek arasındaki bağlanmayı arttırırken hem de anne sütünün gelmeye başlaması için çok önem taşımaktadır. Anne sütü bebeğin annesini emzirmeye başlamasıyla salınmaya başlayacaktır. Bu süreç içinde bebek ne kadar çok annesini emerse anne sütü de o kadar çok olacaktır. Bu nedenle yeni anne bebeğini kucağına aldığı andan itibaren olabildiğince sık emzirmelidir. Bebekle birlikte hareket etmeli. Sütüm geldi-gelmedi kaygısına girmemelidir. Özellikle ilk 10 gün anne sütü olgunlaşma sürecindedir. Bu süreçte saatte bakmaksızın, sağ-sol göğse bakmadan sık sık emzirmek gerekir.10-12 gün sonra anne sütü olgunlaşmasını tamamlar ve artık bebeğinizin kilo almasını sağlayan forma ulaşmış olacaktır. Bu dönemden sonra bebeğinizin ortalama 15-20 dakikalık bir emzirme seansı sonunda yeteri kadar anne sütüne ulaşabilecektir. Bu süreçten sonra bebeğinizi emzirirken bir göğüsteki sütü bitirip, diğer göğse geçmesi istenir. Bu şekilde sütün yağlı kısmına ulaşmış olur. Böyle olunca da bebeğiniz çok güzel kilo alacaktır. Eğer 5 dk. bir göğüs 5 dk. diğer göğüs şeklinde beslerseniz bu sefer bebeğiniz anne sütünün sadece sulu kısmını almış olur ve kilo istenildiği kadar almayacaktır. Bu dönemde bebekler sadece anne sütü ile besleniyorsa ortalama ayda 500-600 gr kadar alıyorsa her şey yolundadır.
Bebeğinizi anne sütü ile beslerken istenilen kiloyu bebeğiniz almıyorsa ilk başta Emzirme kampı yapıp, hem sütünüzü arttırmaya hem de bebeğinizle ten temasını arttırmayı denemenizi tavsiye ederim. Siz de beslenmenizi, uykunuzu, moralinizi yüksek tutmaya çalışın. Bu şekilde inanıyorum ki etkili bir emzirme ile sadece anne sütü ile beslenmeye devam edebilirsiniz. Ama her şeyi denemenize rağmen sıkıntı devam ediyorsa doktorunuzun önerdiği devam sütü verin. Ama bu süreçte kullanacağınız biberona dikkat edin. Hem sizi emsin hem de biberonla takviye alabilsin. Lansinoh biberonlar bu açıdan ben tavsiye ediyorum. Siz bebeğinize mama vermek zorundaysanız biberonla mama vermeden önce mutlaka emzirmeyi deneyin. 10 dk. sonra da biberonla besleyin. Mama destekli gitseniz de emzirmekten vazgeçmeyin. Erkenden ek gıda için acele etmeyin.
6. aya geldiğiniz de artık bebeğinizin ek gıdaya geçiş süreci başlamış olacaktır. Ek gıdaya da doktorunuzun önerileriyle ne erken ne de geç başlamamak çok önemlidir. Erken ve ya geç başladığınız da pek çok dezavantaj oluşacaktır.
Ek gıdaya Erken ve Geç Başlamanın Dezavantajları;
- Ek besinlere erken başlama ile anne sütü verimi ve anne sütü verme süresi azalır.
- Ek besinler önemli bir bulaşma kaynağı olduğu için bu besinlere erken başlama ile anne sütündeki koruyucu etmenler daha az alınır. Bu nedenle bebeklerde hastalık görülme oranı ve bu hastalıklara bağlı ölüm riski artar.
- Ek besinlerin besin değerleri anne sütüne göre daha düşüktür ve anne sütünün yerine geçemezler.
- Ek besinlere erken başlama sonucunda anne sütü ile beslenme süresinin kısalması, bebeğin anne sütünden yararlanmamasına neden olur.
- Ek besinlere erken başlanması ve anne sütü ile birlikte aynı öğünde kullanılması anne sütündeki demir, çinko gibi birçok besin öğesinin emilimini azaltır.
- Ek besinlere erken başlanması sonucu atopik hastalıklar, astım, tip 1 diyabet, alerjik hastalıkların, enfeksiyon hastalıklarının ve özellikle barsak villus işlevlerinin bozulması riski artar.
- Ek besinlere geç başlanması sonucunda ise bebeğin büyüme ve gelişmesi duraksamakta, kötü beslenme ve çeşitli vitamin mineral yetersizlikleri oluşmaktadır.
- Ek besinlere geç başlanması ile demir ve çinko gibi mikro besin eksiklikleri oluşmaktadır. Çünkü 6. aya kadar bebeğe yeterli miktarda demir ve çinko sağlayan anne sütü, bu süreden sonra tek başına yetersiz kalmaktadır.
- Ayrıca Ek besinlere geç başlama ile bebeğin çiğneme gibi yeme işlevlerinin gelişimi ile yeni tat ve yapıdaki besinlere alışması gecikir.
- Eğer ilk 6 aylık dönemde anne sütü azalıyorsa (yanlış emzirme tekniği sonucu veya göğüslerdeki sütün tamamen boşaltılmaması sonucu), önce anneye anne sütünün arttırılmasına yönelik eğitim verilmeli, yanlışlar düzeltilmeli ve tamamlayıcı besinlere gereksiz yere erken başlanmamalıdır.
Doktorunuzun önerisiyle başladığınız ek gıda sürecinde bebeğimize hangi ay ne kadar ek gıda vereceğimiz tüm annelerin kafasını karıştırır. Şunu unutmamalıyız; İlk yıl anne sütü ana besindir. İlk 6 ay sadece anne sütü alan bebekler, 6-9 ay içinde ek gıda ile tanışma, 9-12 ay arasında ise öğünlerin oluştuğu zamandır. 1 yaş sonrasında artık bebeğiniz sizinle aynı sofrada oturan ve ek gıda ağırlıklı anne sütü ile 2 yaşlına kadar beslenmeye devam edecektir.
Ek besinlerin verilme döneminde ( ek gıdaya geçiş dönemi) öğün sayısı besinlerin enerji yoğunluğuna ve her öğünde tüketilen miktarlarına bağlıdır. Sağlıklı beslenen anne tarafından emzirilen süt çocuğunun tamamlayıcı besinlerden alması gereken günlük öğün sayısı;
6-8. aylar arasında 2-3 kez,
9-11. aylar arasında 3-4 kez,
12-24. aylar arasında 3-4 kez olmalıdır.
Eğer her öğünde alınan besinin enerji yoğunluğu düşükse veya bebek emzirilmiyorsa öğün sıklığı arttırılmalıdır. Öğün sıklığının gerekenden daha fazla olması, anne sütünün daha az alınmasına yol açar. Ayrıca fazla miktarda besin hazırlığına, besinin uzun süre saklanmasına, bulaşma riskinin artmasına, güç ve zaman kaybına neden olmaktadır.
Bir yaş sonrası çocuğun besin tüketimine göre 5 veya 6 farklı besin verilmesi önemlidir.
Ek gıdaya geçiş süreci içinde bazı noktalara dikkat edersek, hem bizim hem de bebeğimiz için bu süreç eğlenceli bir şekilde ilerleyebilir.
Dikkat etmemiz gereken noktalar;
- Kendini beslemesine izin vermek
- Beslenirken açlık ve tokluk duyguları göz önüne alınarak, yavaş ve sabırla, zorlamadan farklı tatları deneyin. Bir tada alışmak için on kez denemek gerektiğini hatırlayın.
- Yemeğe ilgisini kaybetmeden, kendini beslemesine izin vererek ve beslenmenin sosyal bir olay olduğu göz önüne alarak yapılmalıdır.
- Sabırla, başlangıçta yeni besinler 3-5 gün aralarla sunulmalıdır.
- Koyu renk idrar yapan ya da idrar sıklığı azalan çocuklarda tamamlayıcı besinlerle birlikte su verilebilir. Ancak fazla su ile mide doldurularak gereksinimi olduğu besinleri alması engellenmemeli.
- Herkesin ağız tadı başkadır. Kaşıkta kalacak püre kıvamında ama bazıları baştan itibaren pütürlü sevebilir!!!
- Sert olmayan besinleri (haşlanmış havuç rendesi, ekmek içi vb.) eline vermek (finger food)
- Meyve suyu 180 ml den fazla olmamalı, besinlerle birlikte verilmeli.
- Biberon kullanımından kaçınılmalı. Anne sütü alan bebeğin zaten biberona gereksinimi yok. El ve kaşık uygundur.
- Anne ayrı bir kaşıkla yemeği bebeğin gözü önünde tatmalı. Kontrol ve reklamını yapmak çok işe yarayacaktır.
- Keyifli bir ortam
- Diğer aile bireyleri ile birlikte sofrada olmak
- Hasta iken yeni besin tattırılmamalı
- Beslenme sırasında yanak temizliğinden kaçınılmalı.
Esra Ertuğrul